Agnostisizm: Bilgi ve İnanç Arasındaki İnce Çizgi

Bir Ayet: "Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm..." (Bakara, 2/186)

Agnostisizm: Bilgi ve İnanç Arasındaki İnce Çizgi

Agnostisizm: Bilgi ve İnanç Arasındaki İnce Çizgi

“Bilinemezcilik” anlamına gelen agnostisizm, genelde varlık hakkında, özelde ise Tanrı inancı karşısında olumlu ya da olumsuz bir bilgiyi reddeden felsefi ekolün adıdır. İslami kaynaklarda “lâedriyye” veya “lâirfâniyye” olarak geçmektedir. XIX. yüzyılda ortaya çıkmış ve yaygınlaşmış olmakla birlikte, agnostisizmin ilk izleri Antik döneme, bazı sofist ve şüpheci düşünürlere kadar geri gitmektedir. Agnostisizm kavramı, geniş anlamıyla gerçek ve mutlak varlığın, kendinde şey veya nesnelerin bilinemeyeceğine işaret eden karakteriyle, gerçek varlığa ya hiçbir biçimde erişilemeyeceğine ya da bilgi veya akılla değil yalnızca inanç ile ulaşılabileceğine gönderme yapar. Dar anlamda ise agnostisizm H. Thomas Huxley ile H. Spencer’in oluşturdukları, bilginin ancak zihnimizin güvenle bilebileceği konular içinde sınırlı kaldığını öne süren akıma gönderme yapmakta olup söz konusu anlayışa göre bunun dışında kalan salt varlık, tanrı, varlığın özü, anlamı gibi fizikötesi sorular bilinebilir değildir.


Bir Ayet: "De ki: Ne dersiniz, size Allah’ın azabı gelse yahut kıyamet gelip çatsa size, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)! ” (En‘âm, 6/40)


Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow