Cumanın Huzur İkliminde Buluşmak
Sevgili Peygamberimiz (sas), meşakkatli hicret yolculuğunun sonunda Medine’ye yaklaşmıştı. “Rânûnâ” denilen yere vardığında ise öğle vakti girmişti. Allah Resûlü (sas), coşkuyla kendisini karşılamaya gelen müminlere orada hutbe irad etti ve ilk cuma namazını kıldırdı. Bu hadiseyle birlikte cuma günü, Müslümanların bir araya geldikleri haftalık bayram günü olarak belirlenmiş oldu. Bizler de o günden beri her cuma, büyük bir sevinç ve heyecan yaşıyoruz. Cuma, haftalık dirilişimize vesile olan müstesna bir gündür. Gündelik meşgalelerden sıyrılıp Rabbimizin huzuruna duruşumuzun adıdır. Duaların geri çevrilmeyeceği bilinciyle Allah’a yakarışın, kulluk ahdimizi yenilemenin vaktidir. “Güneşin doğduğu en hayırlı gün” olan bu günde müminler, dünyevi her türlü meşguliyeti terk ederek cuma namazı için camilere koşarlar. Bugünü, hep birlikte Allah’ı anıp O’na ibadet etmeye, kardeşlik bağlarını güçlendirmeye vesile kılarlar. Cumanın huzur ikliminden, feyiz ve bereketinden istifade ederler.
Türk Dil Bayramı
Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçeyi resmî dil ilan etti. (1277)
Aile Haftası (13 – 19 Mayıs)