Dr. Boynukalın Şenkardeşler: İslam düşüncesi kutsal bir hatıra olarak dondurulmamalı

Beytül Hikme İslam Düşünce Enstitüsünce düzenlenen "İslam Düşüncesinin Meseleleri Uluslararası Sempozyumu"nda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Hatice Boynukalın Şenkardeşler, “İslam düşüncesi kutsal bir hatıra olarak dondurulmalı ne de çağ dışı bir miras olarak terk edilmemelidir.” dedi.

Dr. Boynukalın Şenkardeşler: İslam düşüncesi kutsal bir hatıra olarak dondurulmamalı

Bahariye Mevlevihanesi'ndeki sempozyumun açılışında konuşan İnsan ve Medeniyet Hareketi Genel Başkanı Kemal Özden, stratejik planlamalarla çalıştıklarını, önemli basamaklardan birinin de İslam düşüncesi üzerine enstitü oluşturmak olduğunu söyledi.

Özden, İslam düşüncesinin temelini, Cenabıallah'ın insana bahşettiği en büyük emanet ve nimetlerden akıl ve düşünce olarak görmek gerektiğini belirti.

Düşünmeyi sadece zihinsel bir faaliyet değil aynı zamanda bir ibadet olarak gördüklerini aktaran Özden, "İslam düşüncesinin vahiy ile akıl arasında kurduğu eşsiz bir denge var. Vahiy hakikatin ölçüsünü verirken akıl o hakikati anlamanın ve yorumlamanın aracı oluyor. Vahyi, aklı ve tecrübeyi birleştirdiğimiz zaman ise ortaya gerçekten muazzam bir medeniyet çıkıyor. İslami akılla, düşünceyle yoğrulmuş bu medeniyetin sadece bizim için değil tüm dünya için bir esenlik, kurtuluş, huzur vesilesi ve reçetesi olacağına inanıyoruz. Caminin kubbesinde ilmi, hattatının kaleminde ahlakı ve sufinin zikrinde sanatı görebiliyoruz. O yüzden diyoruz ki İslam düşüncesi bir metin geleneği değil bir medeniyet düşüncesidir." ifadelerini kullandı.

Özden, bugün İslam düşüncesini yeniden günün şartlarına uygun olarak ele alıp, tüm insanlığın meselelerini çözebilecek güçlü bir iradenin ortaya çıkması için gayret sarf etmek gerektiğini dile getirdi.

- Sempozyun 3 gün sürecek

Beytül Hikme İslam Düşünce Enstitüsü Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tekin ise üç gün sürecek sempozyumda uluslararası katılımlı olarak hocaların çok farklı konularda ve meselelerde bilgi vereceğini aktardı.

Tekin, sempozyumda elde edilen verilerin geleceğe projeksiyon çizmesi açısından önemli olduğunu belirterek, "Bilindiği üzere içinde yaşadığımız küresel postmodern çağda insanlık devasa ve varoluşsal sorunlarla karşı karşıyadır. Sorunların bölgesel olmanın ötesinde küresel ve varoluşsal olması aynı zamanda onun derinliğini de göstermektedir. Artık insanın ruhu büyük bir eziyet çekmektedir. Bu sorunların farklı formlardaki tezahürleri tüm dünya ölçeğinde sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel krizler olarak kendisini göstermektedir." dedi.

Artan tüketimle beraber dünyanın kaynaklarının sürekli yağmalandığına değinen Tekin, küresel ölçekte insanların borçlandırma yoluyla güçlü ülkeleri beslediklerini söyledi.

Tekin, geçen yüzyıldan bu yana devam eden, insanlığı ıstırapla karşı karşıya bırakan sorunların varoluşsal olduğuna dikkati çekerek, "İnsanlık krizlerin dehlizlerinde alınan problemleriyle uğraşmaktadır. Aile gibi kadim insanlık kurumlarına yapılan saldırılar neredeyse insanın ayarını bozmuştur. Bu süreçte Müslümanlar başta olmak üzere Batı dışındaki toplumlar bir sömürüye maruz kalmışlardır. Ülkeleri, zenginlikleri ve daha da önemlisi zihinleri hala yağmalanmaya devam etmektedir." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hatice Boynukalın Şenkardeşler de İslam düşüncesinin asırlardır insanın varlık, bilgi ve değer anlayışına rehberlik eden köklü bir mirasa sahip olduğunu söyledi.

Şenkardeşler, geçmişin düşünürlerinin insanın ahlaki sorumluluğuna, varlıkla ilişkisine ve eylemin anlamına dair evrensel sorulara cevap aradıklarını dile getirdi.

İlerlemeci Batı düşüncesinin ürettiği teknoloji ve bilgi birikiminin insanlığa büyük kolaylıklar sunduğunu belirten Şenkardeşler, "Aynı zamanda kendi değerler sistemini de beraberinde taşımakta ve dayatmaktadır. Bu değerlerin farkına varılmadan düşünce dünyamıza sızması ahlak, insan ve toplum anlayışımızı dönüştüren derin bir etki yaratmaktadır. Modern Müslüman entelektüel kimi zaman bu sistemi sorgulamadan benimsemekte kendi düşünce geleneğini ise ya fazlasıyla yüceltmekte ya da köhnemiş bir geçmişin kalıntısı olarak görmektedir. Oysa İslam düşüncesi ne kutsal bir hatıra olarak dondurulmalı ne de çağ dışı bir miras gibi terk edilmelidir." dedi.

Sempozyuma İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Kaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, akademisyenler, öğrenciler ve yurt dışından gelen vatandaşlar da katıldı.

- 10 oturumda meseleler masaya yatırılacak

Bahariye Mevlevihanesi'nde yurt içinden ve dışından 38 bilim insanının katılımıyla 10 oturum şeklinde devam edecek sempozyumda, çağdaş dönemde Müslüman toplumların ve insanlığın farklı meseleleri, alanında yetkin bilim insanlarınca tartışılacak.

Çeşitli konu başlıklarında değerlendirmelerin yer alacağı sempozyum 16 Kasım Pazar sona erecek.

Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow