Düşünen Kalem, Mektep İnsan: Nuri Pakdil
Bir Hadis: "Mümin, güzel koku satan kimseye benzer. Onunla beraber oturursan sana faydası olur, beraber yürürsen sana faydası olur, beraber iş yaparsan sana faydası olur." (Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, XII, 319)

Düşünen Kalem, Mektep İnsan: Nuri Pakdil
İnsanla ilgili muhtelif tasnifler yapılmıştır. Bunlardan biri de mektep ve mektup insan. Mektep ve mektup insanları, okuyanlar ve okunanlar olarak da kategorize edebiliriz. İnsan ya okur ya da okunur. Pakdil, daha çok “okunan” biridir. O; eğilmeyen, bükülmeyen tavrı, dünyaya tamah etmeyen hâliyle ideal bir mektepti. İnsanın içinde bulunduğu olumsuz hâlinden rahatsızdı. O rahatsızlığın izalesi için de sürekli çalışmak gerektiğine inanırdı. Statik ve edilgen Müslüman’a kızardı. Kitap okumadan meydan okunmayacağını söyleyen ve mesleği düşünmek olan Pakdil, Hz. Muhammed’i ve onun getirdiklerini yegâne ölçü kabul etti ve tüm mücadelesini bu uğurda sürdürdü. Hayatının her aşamasını İslam’ı öğrenme ve öğretmeyle geçirdi. Mektebini de bu anlayış üzerine inşa etti. Onun mektebinde okuyanlar kendi aralarında mütevazı, diğerlerine karşı temkinli ve uyanıktırlar. O mektepte insanlar, varlığın gayesini O’nda görüp ölüm sonrasında da O’na varacak şekilde eğitilirler.
Bir Ayet: "Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; keza O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır." (Ankebût, 29/3)
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






