Enderun Usulü Teravih
Bir Hadis: "Namaz, devam eden kimse için kıyamet gününde nur, delil ve kurtuluş sebebi olur. Namaza devam etmeyenin ise kıyamet günü nuru, delili ve kurtuluşu olmayacaktır." (İbn Hanbel, Müsned, II, 169)
Enderun Usulü Teravih
Osmanlı’da çok sevilen Ramazan âdetlerinden biri de teravih namazlarının Enderun usulüyle kılınmasıydı. Saray mescidi başta olmak üzere, Hırka-i Şerif Camii’nde, Ayasofya’da ve diğer selatin camilerinde bilhassa Eyüp Sultan Camii’nde teravih namazları bu usulle kılınırdı. Enderun usulü teravih, yirmi rekât olan teravih namazının beşe bölünerek her birinin musikimizin ayrı makamlarıyla kılınması demektir. Yaygın olarak birinci dörtte neva ya da ısfahan, ikinci dörtte saba ya da uşşak, üçüncü dörtte hicaz ya da muhayyer, dördüncü dörtte eviç, son dörtte ise acemaşiran makamı tercih edilir. Makam tercihi imam ya da müezzinler tarafından yapılır. Müezzinler, imamın dört rekâtı kıldırdığı makamdan bir ilahi okur, başlayacağı makamdan ise salat ü selam getirir ve ardından diğer dört rekâta geçilir. 1700’lü yıllarda başlayan bu uygulamaya günümüzde bilinen son şeklini Buhurizade Mustafa Itrî’nin verdiği söylenir. Unutulmaya yüz tutmuş bu gelenek günümüzde yeniden canlandırılmaya başlanmıştır.
Kocakarı Soğukları (Berdelacûz, Eyyâm-ı Husûm) başlangıcı (11-17 Mart)