Hâne-i Saâdet’in Kahraman Sakini: Ali

Bir Hadis: "…Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir. Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez." (Ebû Dâvûd, Salât, 221, 223)

Hâne-i Saâdet’in Kahraman Sakini: Ali
Hâne-i Saâdet’in Kahraman Sakini: Ali Hz. Ali, Hâne-i Saâdet’te büyüdü, yetişti. Bu haneden nasibini aldı. İlk çocuk Müslümanlardan oldu. Muhabbetle, berrak bir zihinle Resûlullah’ı izlerdi. Onun gibi inanmayı ve yaşamayı gaye edinmişti. Bu yüzden onun namazını görenler, Nebî’nin namazını hatırlardı. Onun namaz kıldırdığı kimseler, “Peygamber’in namazı gibi namaz kıldırdı.” derlerdi. Büyüdükçe cesur bir genç oldu. Öyle ki bir gece Resûlullah, hicrete karar verdiğinde, onun yatağına yatarak düşmanların tuzaklarını boşa çıkardı. Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te Huneyn’de kahramanca müşriklerle çarpıştı. Sancaktarlık yaptı. Her zaman Resûlullah’ın adımlarını izledi. Ayetleri Peygamberi’nin dilinden işitti, dimağına özenle yerleştirdi. Kur’an’ın canlı şahidi, ilk hafızlardandı. Kur’an’ı anlama, uygulama, ona göre hüküm vermede öyle kabiliyetliydi ki Hz. Ömer, “Aramızda en isabetli hüküm veren Ali’dir” demişti. Bu özelliğiyle Resûlullah’ın “Ben hikmet eviyim, Ali de bu evin kapısıdır.” sözlerini hak etmişti. (Tirmizî, Menâkıb, 20) IV. Halife Hz. Ali’nin (ra) şehadeti (661) Türkiye’nin ilk yerli uçağı Vecihi K-6 ilk uçuşunu gerçekleştirdi. (1925) 7. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Tevfik Gerçeker’in vefatı (1982) Bu gönderiyi Instagram'da gör Diyanet Takvimi (@takvim.diyanet)'in paylaştığı bir gönderi

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow