İnfakın İdealleştiği Nokta: Îsâr

Bir Hadis: "Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz." (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)

İnfakın İdealleştiği Nokta: Îsâr

İnfakın İdealleştiği Nokta: Îsâr

Îsâr, kendisi ihtiyaç içinde olduğu hâlde elindekini başkalarına vermek, onları kendine tercih etmektir. Îsârın en mükemmel örneklerini bizzat Hz. Peygamber (sas) ve onun ashabı vermişlerdir. İslam ahlakının temel ilkeleri arasında yer alan îsâr; maddeye, taşıdığı değer kadar değer veren dengeli bir anlayışın ürünüdür ve temelde başkalarını Allah için sevmenin eylemle ifadesidir. Îsâr, toplumun menfaat ve çıkarlarını şahsi çıkarlarından önce düşünme; bütün şahsilikleri devre dışı bırakıp, kişisel zevk ve arzular yerine başkalarının yararını gözetme tutumudur. Îsârın temel anlamındaki “verme” eylemi her ne kadar ilk anda maddi bir alanı çağrıştırıyorsa da, îsârın maddi yönü mal veya para verme, maddi ihtiyaçları karşılamak şeklinde olabileceği gibi, emek sunma, bedenle yardım etme şeklinde de gerçekleşebilir. Şartlar oluşunca bir kimsenin sahip olduğu bütün malını ve mülkünü Allah yolunda harcaması bununla da yetinmeyip bedenen de mücadeleye katılmak en kapsamlı îsâr eylemidir.


Bir Hadis: "Allah bana, mütevazı olup birbirinize karşı övünmemenizi ve birbirinize karşı haddi aşan davranışlarda bulunmamanızı vahyetti." (Müslim, Cennet, 64)


Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow