Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencileri dualarla mezun oldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Stadyumu'nda düzenlenen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da törende dua etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni'nde konuştu.
Yurt içinde ve yurt dışında devletin bekası, milletin huzuru için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan güvenlik güçlerine Allah'tan üstün başarılar niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zorlu ve nitelikli bir eğitim sürecini başarıyla nihayete erdiren gençleri canı gönülden tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, subay ve astsubayları devletine sadakat, milletine muhabbet, bayrağını hürmet anlayışıyla eğiten hocalara ve tecrübeleriyle kılavuzluk eden tüm komutanlara da teşekkürlerini iletti.
"Karşımdaki şu tablo kararlılığın resmidir"
Kalplerinde vatan ve millet sevgisi, gözlerinde ahlak, erdem ve cesaretin keskin ışıltısını taşıyan gençleri yetiştiren anne, babaların hepsine ayrı ayrı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yürekleri Türkiye için atan bu evlatlarımızın heyecanına ortak olmaktan ayrı bir mutluluk duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün 881'i subay, 4 bin 130'u astsubay olmak üzere 2024-2025 eğitim öğretim dönemini başarıyla tamamlayan 5 bin 11 kardeşimizi hep birlikte mezun ediyoruz. Aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerden gelerek akademide öğrenim gören 15 subayımızın mezuniyet heyecanına iştirak ediyoruz. Dereceye giren kardeşlerimiz başta olmak üzere, mezuniyet diplomalarını alan 5 bin 11 subay ve astsubayımızın her birini tebrik ediyorum. Bugün, üniformalarını vakar, cesaret ve sorumlulukla kuşanan siz gençlerimizin tek tek alınlarından öpüyorum. Karşımdaki şu tablo kararlılığın resmidir. Şu tablo, Türkiye'nin güvenlik duvarıdır. Şu tablo, yarınlarınız için bir söz, bugünümüz için bir güvencedir. Her birinizle en az aileleriniz, komutanlarınız, hocalarımız kadar gurur duyuyorum."
Jandarma ve sahil güvenlik teşkilatının farklı birimlerinde, cennet vatanın dört bir yanında vazife üstlenecek subay ve astsubaylara başarılarla dolu bir meslek hayatı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem ülkelerine hem de kardeşliğimize çok önemli katkılar yapacaklarından emin olduğum 15 misafir subayımıza da başarı dileklerimi iletiyorum. Memleketlerine döndüklerinde, ailelerine ve mesai arkadaşlarına bizden selam götürmelerini kendilerinden bilhassa rica ediyorum." diye konuştu.
"Bizi buradan çıkarmaya çalışanlar oldu"
Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişi ve geleneği olan bir devlet olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu aziz millet, binlerce yıllık köklü, güçlü ve şerefli bir maziye sahiptir. Bizler Anadolu'ya dün gelmedik, tarih sahnesine de dün çıkmadık. Eserlerimizde, değerlerimizde, erdemlerimizde çok geniş bir coğrafyayı adım adım, nakış nakış işledik. Asırlar boyunca barışın, huzurun, adaletin, adaletin sancaktarı olduk. Ezan-ı Muhammedi'ler gök kubbede ebediyen yankılansın, nazlı hilal şafaklar gibi dalgalansın.
Bunu düşünerek gerektiğinde serden geçtik. Bizi buradan çıkarmaya çalışanlar oldu. Ufkumuzu karartmaya, hürriyetimizi elimizden almaya kalkanlar oldu. Kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak duvarları örmeye yeltenenler oldu. Kimi zaman işgal ordularıyla bunu yapmaya çalıştılar. Kimi zaman da ülkemizdeki maşalarını harekete geçirdiler. Önce 17-25 Aralık'ta, ardından 15 Temmuz'da, 40 yıl boyunca besleyip büyüttükleri militanlarını üzerimize saldırdılar. Hamdolsun, sarsılmaz bir iman ve iradeyle hepsini tek tek püskürttük. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Şehit ve gazilerimizin mukaddes emanetine dört elle sahip çıktık. Son 23 yılda yaşadığımız nice saldırıda bir, beraber olduk, sırt sırta verdik. Sonunda vatanımıza göz dikenleri hüsrana uğrattık."
Türk tarihindeki iki önemli dönüm noktasının dün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih sayfalarına silinmez bir mürekkeple yazılan Malazgirt Zaferi'nin 954'üncü seneidevriyesini gururla idrak ettiklerini ve yine aynı gün, bağımsızlık iradelerinin simgesi olan Büyük Taarruz'un 103'üncü yıl dönümünü iftiharla andıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 gün sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103'üncü yılını coşkuyla kutlayacaklarını, parlak zaferlerle dolu şanlı maziden aldıkları ilhamla istikbali inşa ettiklerini belirterek, "Biz, ülkemizdeki tek parti zihniyetinin temsilcileri gibi tarihimizi 100 sene önceden başlatmıyoruz. Tam tersine, tarihimizin tamamını baş tacı ediyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Selçuklu ve Osmanlı ile Cumhuriyet'imizi karşı karşıya getirmeye çalışan köksüzlere rağmen, Anadolu'daki 1000 yıllık varlığımızın bütün aşamalarını sahipleniyoruz. Şunu unutmayalım, bir ağacın kökü ne kadar derinlere inerse, gövdesi de o kadar sağlam olur. Gövdesi ne kadar sağlamsa, dalları da o derece geniş ve kuşatıcı olur. Biz hamdolsun, kökü de gövdesi de dalları da sapasağlam bir milletiz. Daha nice asırlar boyunca öz yurdumuzda özgürce yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bu topraklardaki bin yıllık varlığımızı daha nice zaferle nice destanla süsleyecek, gelecek nesillere büyük ve güçlü bir Türkiye bırakacağız."
"Cenab-ı Allah zalimlerin hesabını yarına bırakır ama yanlarına bırakmaz"
Bugün Gazze başta olmak üzere, gönül coğrafyalarında yaşanan zulümlerin yüreklerini dağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açlıktan karınları sırtlarına yapışmış masum yavruların görüntülerinin, kalp taşıyan her canlı gibi kendilerinin de içini kanattığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "sözde medeni" dünyanın gözleri önünde mazlum bir halkın soykırıma uğraması karşısında üzüldüklerini ve hüzünlendiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Siyonist cinayet şebekesinin katliamlarına bu kadar şımarıkça devam edebilmesi elbette hepimizi öfkelendiriyor. Ama biz, binlerce yıllık tecrübelerimiz ışığında şu hakikati çok iyi biliyoruz. Kendilerini dev aynasında gören zalimler mutlaka kaybedecek, rezil olup gideceklerdir. Masumların oluk oluk akan kanlarında hiç şüphe yok ki o kanları dökenler de boğulacaktır. Cenab-ı Allah, zalimlerin hesabını yarına bırakır ama yanlarına bırakmaz. Her gün kameralar önünde kalleş kurşunların ve bombaların hedefi olan Filistinli kardeşlerimizin hesabı da eninde sonunda sorulacaktır."
"Adanmışlığın ölçüsü olmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç subay ve astsubayların, bu toprağın sessiz nöbetini tutan o muhteşem iradenin yeni neferleri, ailelerinin gururu, hocalarının sevinci ve milletin umudu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın karakolda bir amirin, denizde komutanın, sahada bir ekibin parçası olacaksınız. Meslek hayatınız süresince inşallah, bu millete ve devlete aşkla hizmet edeceksiniz. Gecenin karanlığında bir kapı çalınırsa, ışık siz olacaksınız. Denizin ortasında bir yardım çığlığı yükselirse, imdada siz koşacaksınız. Sınırda dalganın, yaylada rüzgarın, ovada toprağın diliyle konuşacaksınız." dedi.
Çok sayıda kadın subay ve astsubayın da mezun olduğunu gözlemlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cesaretin cinsiyeti olmaz. Adanmışlığın ölçüsü olmaz. Kadın erkek hepinizin, mensubu olduğunuz kurumu şanla, şerefle temsil edeceğinden hiçbir şüphe duymuyorum. Sizlerden şunu da hiçbir zaman unutmamanızı rica ediyorum; şöhret geçici, şeref kalıcıdır. Yetki geçici, itibar kalıcıdır. Mevki geçici, iz kalıcıdır. Sizin göreviniz iz bırakmaktır. İyilikte, adalette, merhamette, devlete ve millete hizmette iz bırakmak. Her birinizin görevinizi bu şuurla yapacağına yürekten inanıyorum. Bu ocağın kültürü, hakiki özgüven, sarsılmaz disiplin, sükunetli cesarettir. Sizden beklentimiz, bu üç değeri aynı anda her şartta taşımanızdır. Buradaki her bir arkadaşımdan meslek hayatı boyunca bu değerlere sıkı sıkıya sarılmasını istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak mezun olan subay ve astsubayların vazifelerini en iyi şekilde yerine getirmeleri için gerekli imkanları sağlamaya devam edeceklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle sokak çeteleriyle, suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde kararlılıkla sürdüreceğiz. Kendini devletten, kanundan ve toplumu var eden temel değerlerden üstün görev her kim varsa, hepsinin de tepelerine bineceğiz. Türkiye'nin huzuruna kastedenler, devletimizin tüm güvenlik güçlerinin çelikten iradesiyle karşılaşacaklardır. Rabbim, şehit ve gazilerimizin emaneti bu aziz vatana hakkıyla sahip çıkabilmeyi hepimize nasip eylesin diyorum. Rabbim ayağınıza taş değdirmesin. Sizi her türlü tehlikeden, beladan, musibetten uzak eylesin.
Bu düşüncelerle, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademimizden başarıyla mezun olan 5 bin 11 subay ve astsubayımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Siz gençlerimizi yetiştiren ailelerimize, hocalarımıza, komutanlarımıza şahsım ve milletim adına tekrar teşekkür ediyorum. Her birinizi tek tek alnınızdan öpüyor, aziz milletimiz adına hepinize güveniyor, hepinizi muhabbetle bağrıma basıyorum."
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, dua etti
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, törende dua ederek, şu niyazda bulundu:
“İlahi Ya Rabbi! Şu anda hep birlikte Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Merasimini hayırlı mübarek eyle Ya Rabbi! Mezun olan subaylarımızı ve astsubaylarımızı bundan sonra memleketimizin her köşesinde yapacakları vazifelerinde kendilerini muvaffak eyle Ya Rabbi!
Her türlü kazalardan, belalardan, kötülüklerden, şerlerden, terör saldırılarından kendilerini muhafaza eyle Ya Rabbi! İlahi Ya Rabbi! Subaylarımızı ve astsubaylarımızı yetiştiren ailelerinden razı ol. Hocalarından razı ol Ya Rabbi! Geçmişlerinin ruhlarını şad eyle Ya Rabbi!
İlahi Ya Rabbi! Her zaman mazlumun yanında zalimin karşısında yer alan peygamber ocağı kahraman ordumuzu karada, havada, denizde her zaman ve her yerde mansur ve muzaffer eyle. Milletimize yardım eyle Ya Rabbi! Devletimizi ilelebet payidar eyle Ya Rabbi!
Devletimize ve milletimize göz diken, tuzak kurmak isteyen dahili ve harici düşmanlara fırsat verme Ya Rabbi! Onların milletimiz için kurmuş oldukları her türlü tuzakları, hile ve desiseleri kendi başlarına makus eyle Ya Rabbi!
İlahi Ya Rabbi! Dünyanın çeşitli yerlerinde zulme uğrayan kardeşlerimiz var. Özellikle Gazze'deki mazlum kardeşlerimize yardım eyle. Yurtlarını, yuvalarını, vatanlarını korumak için zalim işgalci siyonistlere karşı mücadele eden mücahit kardeşlerimize yardım eyle Ya Rabbi!
Zalim işgalcileri ve onlara yardım edenleri ‘Kahhar’ isminin tecellisiyle kahrı perişan eyle Ya Rabbi! Milletimizi, devletimizi birlik ve beraberlik içerisinde ilelebet payidar eyle Ya Rabbi! Birliğimizi, beraberliğimizi daim eyle Ya Rabbi.”
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






