Çağrıda bulunan, ezan okuyan, kamet getiren kimsedir.
İslam’dan önce Mekke’de önemli olay ve toplantıları halka ilan eden münadiler (çağırıcı) vardı.
İslam’da ilk müezzin Bilâl-i Habeşî, ezan ve kameti Resûl-i Ekrem’den (sas) öğrenmiş ve 622 yılında Neccâroğulları’ndan bir kadına ait evin damına çıkarak sabah ezanını okumuştur.
“İnsanlar müezzinlik yapmanın ve ilk safta bulunmanın ne kadar sevap olduğunu bilselerdi buna ulaşmak için kuraya başvururlardı.” (Buhârî, Ezân, 8)
Asr-ı saâdet’ten itibaren müezzinler Kur’ân-ı Kerîm’i iyi okuyan, sesi güzel ve gür, musikiye vâkıf kimseler arasından seçilirdi.
Günümüzde ölüm haberi, mevlit, Cuma gününü hatırlatmak, bazı önemli ve acil durumlarda halkı uyarmak amacıyla müezzinler sela okurlar.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
Dijital İlmihal (@dijital.ilmihal)'in paylaştığı bir gönderi