Sivas'ta bedensel engelliler "ebru kursu" ile hayata tutunuyor
Sivas Belediyesi Engelliler Eğitim ve Kültür Merkezi'nde açılan kursa katılan 15 bedensel engelli, "ebru sanatı"nı öğrenerek hayatlarını renklendiriyor.

Türkiye'de kurulan ilk merkezlerden Engelliler Eğitim ve Kültür Merkezi, 32 yıldır engelli bireylere hizmet veriyor.
Merkezde bir yıl önce açılan ve 2024-2025 eğitim döneminde 130 kursiyerin sertifika aldığı 3 ay süreli ebru kursunda, şu anda 15 engelli eğitim alıyor.
Merkeze gelen kanser hastası ve geçirdiği rahatsızlıktan dolayı sağ bacağını kaybeden 50 yaşındaki Güler Tek, AA muhabirine, merkezle 3 yıl önce tanıştığını söyledi.
Merkeze gelmeden önce evden çıkmayan birisi olduğunu anlatan Tek, "Buraya gelmeden önce monoton bir yaşantım vardı. Buraya geldikten sonra insanları, hayatı daha çok sevmeye başladım. Burada öyle arkadaşlarım oldu ki hepsinden Allah razı olsun. Hepsi birbirinden değerli insanlar. Burada çalışanların değerlerini anlatamam." dedi.
Eğitmen Alpay Türker sayesinde ebru sanatı ile tanıştığını dile getiren Tek, ebru yapmayı çok sevdiğini ifade etti.
Şimdi aynı zamanda ebru hocalığı da yaptığını anlatan Tek, "Normalde kurs haftanın 2 günü ama ben haftanın 5 günü geliyorum. Çünkü ebru sanatından vazgeçemiyorum. Bu sanatı herkese tavsiye ediyorum. Engelli kimi görsem 'Böyle bir yer var, gelin' diyorum. Keşke herkes buraya gelse, şurada bulunan ortamdaki mutluluğu size anlatamam. Bütün engellilerin buraya gelmesini istiyorum." diye konuştu.
"Burası beni ruhen ve bedenen rahatlatıyor"
Doğuştan serebral palsili 35 yaşındaki Yelda Çubukçu da hayat dolu, hayata tutunmaya çalışan, elinden geldiği kadar kendi işini kendisi yapan, ailesine yük olmayan birisi olduğunu ifade etti.
Katıldığı ebru sanatı kursu ile ruhunun dinlendiğini hissettiğini vurgulayan Çubukçu, şöyle konuştu:
"Burası beni ruhen ve bedenen rahatlatıyor. İman varsa imkan da vardır düsturuyla hareket etmeye çalışan bireyleriz. Özelikle iman olduktan sonra bütün engelleri aşacağımıza inanıyorum. Bütün arkadaşlarıma da imanın ve imkanın olduğunu tavsiye etmek istiyorum. Eve tıkanıp kalmasınlar, dışarı çıksınlar, yeni arkadaşlıklar kursunlar. Kendilerinden arkadaşlarına, arkadaşlarından da kendilerine bir şeyler katsınlar. Çünkü benim buradan aldığım çok şey oldu. Başardığımızı hissediyorum. Engelli olsak da başarabildiğimizi, elimizden bir şeylerin geldiğini, tek parmağımızın dahi çalışıyor olması bizim umudumuzun kaybolmaması gerektiğini ifade ediyor. O tek parmakla da çalışabiliriz diyebilirim."
"Buradaki kursiyerleri engelli olarak görmüyorum"
Lütfi Abay Ortaokulu görsel sanatlar öğretmeni ve ebru sanatı eğitmeni Alpay Türker de kursun bir yıl önce açıldığını söyledi.
Ebru sanatının tamamen özgüven içerisinde yapılan ve ruha dokunan bir sanat olduğuna dikkati çeken Türker, şunları kaydetti:
"Bedenen engelli olsalar bile ruhlarının güzelleşeceğini ve bunun da bedene aksedeceğini düşünüyoruz. Bunun için bu sanat ile onları tanıştırmak istedik. Buraya geldikleri için de çok mutlular. Buraya geldikleri zaman huzur buluyorlar. Şu anda 15 öğrencimiz var. Birlik ve beraberlik içerisinde bu sanatı yürütmeye çalışıyoruz. Buradaki kursiyerleri engelli olarak görmüyorum. Sadece bir farkındalık, çünkü herkes farklı, bedensel olarak da farklı olabilir. Biz bunu kabul ettik. Bu bir yıl içerisinde engellerinin olmadığını düşündüm. Buraya geldikleri için o kadar mutlular ki her şeylerini unutuyorlar. Tamamen bu sanata odaklanıyorlar. Çok da güzel çalışmalar çıkartıyorlar. Her bir ebru, her bir insan gibi farklıdır. Ebru sanatı tamamen kişiye özgü bireysel bir sanat. Bütün engelli kardeşlerimizi buraya davet ediyorum. Buraya geldikleri zaman emin olun çok güzel anlar yaşayacaklar."
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






