Üç Mürşit: Hz. Peygamber, Cami ve Namaz
Bireylerin yetişmesi ve manevi bakımdan tekamüle ulaşması, dolayısıyla da bireylerin oluşturduğu toplumların huzura ermesi noktasında, üç rehberin hayati derecede önem arz ettiği hususu, İslam tarihinden tevarüs eden hakikatlerden anlaşılmaktadır. Bu noktada; kimsenin kimseye zulmetmemesi gerektiğini salık veren, haset, kin, öfke, dedikodu, yalan gibi davranışlardan uzak durulmasını bireyin ve toplumun huzuru için son derece hayati gören, ayrıca iyilik yapmayı, insanların yararının gözetilmesini, diğerkâmlığı, güvenilir olmayı, saygı duymayı, sevgi göstermeyi, tebessüm etmeyi bireysel ve toplumsal tekâmül için vazgeçilmez gören, bu davranış biçimlerinin topluma hâkim olması için de ömrü boyunca mücadele eden “Hz. Muhammed” (sas), bu noktada en hakiki mürşit, en önemli rehberdir. İslam hüviyeti taşıyan birey ve toplumların hayatının merkezinde bulunması gereken “namaz” da Müslümanların tekamülünde önemli bir unsurdur. Kerim Kitabımız, namazın insanı her türlü kötü işlerden uzak tutac

Bireylerin yetişmesi ve manevi bakımdan tekamüle ulaşması, dolayısıyla da bireylerin oluşturduğu toplumların huzura ermesi noktasında, üç rehberin hayati derecede önem arz ettiği hususu, İslam tarihinden tevarüs eden hakikatlerden anlaşılmaktadır. Bu noktada; kimsenin kimseye zulmetmemesi gerektiğini salık veren, haset, kin, öfke, dedikodu, yalan gibi davranışlardan uzak durulmasını bireyin ve toplumun huzuru için son derece hayati gören, ayrıca iyilik yapmayı, insanların yararının gözetilmesini, diğerkâmlığı, güvenilir olmayı, saygı duymayı, sevgi göstermeyi, tebessüm etmeyi bireysel ve toplumsal tekâmül için vazgeçilmez gören, bu davranış biçimlerinin topluma hâkim olması için de ömrü boyunca mücadele eden “Hz. Muhammed” (sas), bu noktada en hakiki mürşit, en önemli rehberdir.
İslam hüviyeti taşıyan birey ve toplumların hayatının merkezinde bulunması gereken “namaz” da Müslümanların tekamülünde önemli bir unsurdur. Kerim Kitabımız, namazın insanı her türlü kötü işlerden uzak tutacak bir kalkan olduğunu ifade ediyor. Dolayısıyla da toplumun huzur ve selametini temin için namaz gibi bir aydınlatıcıya ihtiyaç bulunduğunu bildiriyor. Nitekim namaz, huzura çıkma sorumluluğuyla hareket etmeyi, kulluğu, doğruluğu, öteler ötesini, hesabı ve mizanı unutmaması gerektiğini hatırlatıyor insana. Toplumsal yaşantının, unutulmaması gereken bu duygular dikkate alınarak inşa edildiği bir an için düşünüldüğünde, namazın ne denli hayati bir mürşit olduğu neticesine rahatlıkla ulaşılmaktadır.
Bireyin ve toplumun sağlıklı bir çizgide inşasını sağlayan bir diğer rehber de “cami”dir. Bir Müslümanın yaşadığı bölgede, köy ya da mahallede veya gün içinde maişetini temin amacıyla esnaflık yaptığı muhitte, birlikte yaşadığı insanlar ile günün beş vaktinde camide bir araya gelmesi, sosyallik adına son derece ileri seviye olarak kabul edilmesi gereken bir realitedir. Nitekim bu gerçeklik, ancak namaz ve cami üzerinden temin edilebilecek bir netice olup başka unsurlar aracılığıyla ulaşılması imkansız bir sosyallik düzeyidir.
Günün beş vaktinde, yaratıcısının huzuruna çıkma duygusu taşıyarak camiye giden bir Müslümanın, aynı şehri ve/veya yaşam alanını paylaştığı diğer Müslüman kardeşleriyle selamlaşarak musafaha yapması ve omuz omuza verip birlikte saf tutması, hem o Müslümanların hem de onların teşkil ettiği toplumun tekamülünde önemli bir rol oynayacaktır. Böylesi bir süreğen tutumun, toplumun kenetlenmesinde son derece hayati bir fonksiyon icra edeceği açıktır.
Sözü edilen hakikatlerden hareketle; Hz. Peygamber’in (sas) sunduğu örneklik ile cami ve namazın sağladığı maslahattan yararlanabilmeyi başarmış bir toplumun, ne denli sürur ve saadete nail olacağı hususu izahtan varestedir.
Netice itibarıyla gerek birey gerekse de topluma birlik ve beraberlik içinde istikbal vadeden, huzurlu ve mutlu bir sosyal yaşam sunacak olan üç mürşit; Hz. Peygamber, cami ve namazdır.
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






