Yaşayan Miras: Hüsn-i Hat Sergisi, AKM'de sanatseverleri ağırlıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında 'Yaşayan Miras: Hüsn-i Hat Sergisi' sanatseverlerle buluştu.

Serginin küratörlüğünü üstlenen sanatçı Ömer Faruk Dere, AKM Türk Telekom Opera Salonu Alt Fuaye alanında gerçekleştirilen sergide 44 levha, 1 murakkaa, 3 kitap ve 3 heykelin yer aldığını söyledi.
'Hüsn-i hat' sanatının, İstanbul sanatı olarak bugün ulaştığı noktayı izleyiciye aktarabilmek için yola çıktıklarını dile getiren Dere, 'Meşk usulüyle, usta-çırak ilişkisi içinde öğrenilerek yüzyıllardır yaşayan bu mirasın, günümüz temsilcilerinin ürettiği eserlerin ve bu üretimde kullanılan malzemelerin İstanbullu sanatseverlerle buluşmasını sağlamak amaçlandı.' dedi.
- '35 sanatçımızın özverili çalışmaları bu görkemli sergiyi ortaya çıkardı'
Serginin kendisinin de yönetim kurulunda yer aldığı Geleneksel Sanatlar Derneği tarafından organize edildiğini aktaran Dere, şöyle konuştu:
'Dernek Başkanı Ahmet Akçan, projenin genel koordinatörlüğünü üstlendi. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün desteği çok önemliydi. Malzeme desteğini, geleneksel sanatlar malzemesi temini noktasında ülkemizin dünya çapında hizmet veren firmalarından Tiryaki Sanat sağladı. Sergide yer alan kitap formunda eserler ise koleksiyoner Murat Kılıç'ın koleksiyonuna ait. Tabii tüm bunların yanında 35 sanatçımızın özverili çalışmaları, bu görkemli sergiyi ortaya çıkardı.'
Ömer Faruk Dere, serginin büyük bir özen ve özveriyle hazırlandığını vurgulayarak, 'Toplam 35 sanatçının, 51 eserinin yer aldığı sergi, hat sanatında tarih içinde ortaya çıkmış tüm yazı türlerinin günümüz hattatları tarafından yazılmış eserlerinden oluşuyor. Bu yönüyle büyük bir mirasın alt türevleriyle birlikte 19 farklı türde yaşadığı tarihe not olarak düşüldü. Sergide 44 levha, 1 murakkaa, 3 kitap, 3 heykel bulunuyor.' diye konuştu.
UNESCO tarafından 'Hüsn-i hat' sanatının 2021'de 'Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi' kapsamında 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine' kaydettirildiğini söyleyen Dere, şunları kaydetti:
'Arapça 'hat' çizgi ve yazı anlamına gelir, 'hüsn' ise güzellik demektir. Hüsn-i hat, cismani aletlerle icra edilen ruhani bir hendese olarak tanımlanır. İslam medeniyetinin en köklü sanatlarından biri olan bu yazı sanatı, Kur'an-ı Kerim'in güzel ve ölçülü yazılması ihtiyacından doğmuş, zamanla estetik bir disipline dönüşmüştür. Hat sanatçısı yani hattat, yalnızca harfleri düzenlemekle kalmaz, oran, ritim ve boşlukları gözeterek göze ve gönle hitap eden eserler üretir. Bu sanat, Osmanlı döneminde 'Kur'an Mekke'de indi, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı' sözüyle özetlenen üstün seviyeye ulaşmıştır. Bugün hüsn-i hat, yalnızca tarihi bir miras değil yaşayan, öğretilen ve yeni yorumlarla zenginleşen bir kültürel mirastır.'
- 'Hat sanatı temelde üç malzemeye ihtiyaç duyar, kalem, kağıt, mürekkep'
Ömer Faruk Dere, sergilenen eserlerin, çok sayıda kıymetli hat sanatçısının eserleri arasından seçildiğini aktararak, 'Bizim burada dikkat ettiğimiz nokta, yazı türlerinin temsil edilmesiydi. Çünkü bu sergi, yalnızca bir karma hat sergisi olarak değil, 2025 yılında İstanbul'da bütün yazı türlerinin ve türevlerinin hala yazıldığını gösterecek bir içerikte hazırlanmalıydı. Umut ediyorum ki bu serginin devamı gelir ve bu defa yer veremediğimiz sanatçı dostlarımıza da yer açma imkanı buluruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Sergide hat malzemelerinin de yer aldığına işaret eden Dere, 'Hat sanatı, temelde üç malzemeye ihtiyaç duyar, kalem, kağıt, mürekkep. Bu malzemelerin dışında pek çok yardımcı malzeme olduğunu ve bunların nasıl hazırlanıp, kullanıldığını da sergiyi gezenlerin görmesini arzuladık. Ayrıca ziyaretçilerimize keyifle izleyeceklerini ümit ettiğimiz videolar da hazırladık.' dedi.
Dere, serginin 5 Ekim'e kadar gezilebileceğinin altını çizerek, 'Yoğun bir ilgiyle takip edilen sergimize tüm hat sanatı sevdalılarını ve sanatseverleri bekliyoruz. Umarız ki özellikle hat sanatını öğrenmeye azimli öğrencilere ilham verirken, yeni koleksiyonerlerin ortaya çıkmasına da hizmet eder.' diye konuştu.
Sergide Ahmet Koçak, Ahmet Nejat, Ali Hüsrevoğlu, Ali Rıza Özcan, Ali Toy, Ayten Tiryaki, Badr Essaihi, Betül Bilgin, Cemali Gündoğdu, Eda Funda Özkan, Efdaluddin Kılıç, Ferhat Kurlu, Fuat Başar, Gülnihal Gül Mamat, Hakan Arslan, Hasan Çelebi, Heysem Salmou, Hüseyin Türkmen, İsmail Hakkı Gurbetçi, Levent Karaduman, Mahmut Şahin, Mehmet Arif Vural, Mehmet Memiş, Mithat Topaç, Muhammet Mağ, Mümtaz Durdu Seçkin, Murat Kurt, Mustafa Cemil Efe, Ömer Faruk Dere, Sanaz Alborzi, Savaş Çevik, Selim Türkoğlu, Serra Güney Özkan, Sevim Bayazıt ve Yılmaz Turan'ın eserleri yer alıyor.
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






