"Oku" Emriyle Başlayan Yolculuk
Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte ülkemizin dört bir yanında çocuklarımız ve gençlerimiz okulların yolunu tuttu. Her yeni dönem toplumumuzun geleceğine dair umutlarını tazeler, ailelerin ve öğretmenlerin sorumluluklarını artırır. Zira eğitim, insan hayatında su ve ekmek kadar vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Maddi ihtiyaçlarını karşılamadan ayakta kalamayan insan manevi ve zihinsel ihtiyaçlarını da eğitimle giderir. Eğitim olmadan birey ne kendi potansiyelini gerçekleştirebilir ne de topluma faydalı bir konuma ulaşabilir. İslam’ın Eğitime Verdiği Değer İslam dini ilk günden itibaren eğitimi merkeze alan bir anlayış ortaya koymuştur. Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayeti “Oku!” (Alak, 96/1) olmuştur. Bu emir, bilgiye, öğrenmeye ve araştırmaya yönelişin dinî bir görev olduğunun en açık göstergesidir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an’da: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39/9) buyurarak ilmin değerini ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de “İlim talep etme

Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte ülkemizin dört bir yanında çocuklarımız ve gençlerimiz okulların yolunu tuttu. Her yeni dönem toplumumuzun geleceğine dair umutlarını tazeler, ailelerin ve öğretmenlerin sorumluluklarını artırır. Zira eğitim, insan hayatında su ve ekmek kadar vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Maddi ihtiyaçlarını karşılamadan ayakta kalamayan insan manevi ve zihinsel ihtiyaçlarını da eğitimle giderir. Eğitim olmadan birey ne kendi potansiyelini gerçekleştirebilir ne de topluma faydalı bir konuma ulaşabilir.
İslam’ın Eğitime Verdiği Değer
İslam dini ilk günden itibaren eğitimi merkeze alan bir anlayış ortaya koymuştur. Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayeti “Oku!” (Alak, 96/1) olmuştur. Bu emir, bilgiye, öğrenmeye ve araştırmaya yönelişin dinî bir görev olduğunun en açık göstergesidir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an’da: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39/9) buyurarak ilmin değerini ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de “İlim talep etmek her Müslümana farzdır” (İbn Mâce, Mukaddime, 17) buyurarak ilim arayışını kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin bütün Müslümanlara yüklemiştir. Dolayısıyla İslam medeniyeti tarih boyunca bilgiye ve eğitime büyük önem vermiş medreseler, kütüphaneler, ilim meclisleri aracılığıyla asırlarca insanlığın rehberi olmuştur.
Geleceğimiz Olan Çocuklar ve Gençler
Çocuklarımız ve gençlerimiz, milletimizin istikbali ve umududur. Onları en güzel şekilde yetiştirmek hem ailelerin hem de toplumun tamamının ortak sorumluluğudur. Hz. Peygamber’in “Hepiniz birer sorumlusunuz ve hepiniz yönettiklerinizden mesulsünüz.” (Buhârî, İstikrâz, 20) hadis-i şerifi, bu sorumluluğu açıkça ifade etmektedir. Eğitim yalnızca akademik bilgiyle sınırlı olmayıp aynı zamanda ahlâkî, manevi ve sosyal değerlerin de aktarılmasıdır. Bu açıdan Kur’an ve sünnet, genç nesillere kazandırmamız gereken en temel ilkeleri bizlere sunmaktadır. Adalet, dürüstlük, çalışkanlık, sabır, paylaşma ve merhamet gibi erdemler, hem bireyi hem de toplumu inşa eden unsurlardır.
Günümüzde eğitim bilginin aktarımının yanı sıra bireyin çağın ihtiyaçlarına uygun donanımla yetişmesini amaçlamaktadır. Teknoloji, bilim ve iletişim alanındaki hızlı gelişmeler eğitim sistemlerini sürekli dönüştürmektedir. Bu süreçte gençlerin köklerine, kimliğine ve manevi değerlerine bağlı kalarak yetişmeleri ise ayrı bir önem taşımaktadır.
İslam, ilmi salt teorik bilgi olarak tanımlamaz aynı zamanda hikmetin ve toplumsal faydanın kaynağı olarak kabul etmektedir. Bu yaklaşım, eğitimin amacını yalnızca bireysel başarıyla sınırlamaz, topluma katkı sağlama sorumluluğunu da merkezine almaktadır. Kur’an’da yer alan “Sizin en hayırlınız, insanlara faydalı olandır” (Buhari, Mağazi, 35) hadisi bu noktada yol gösterici bir ilkedir.
Eğitimin Toplumsal Boyutu
Toplumların ilerlemesi bireylerin aldığı eğitimle doğrudan ilişkilidir. Bir milletin geleceği, çocuklarına verdiği eğitimin kalitesiyle ölçülür. İbn Haldun Mukaddime adlı eserinde de belirttiği üzere, eğitim bireysel gelişimin yanı sıra toplumun siyasi, iktisadi ve kültürel istikrarı için de vazgeçilmezdir.
Bugün bizlere düşen, gençlerimizi hem çağın bilimsel donanımıyla hem de İslam’ın rehberliğinde manevi değerlerle yetiştirmektir. Böylelikle ilim ile hikmeti, teknoloji ile ahlâkı bir arada taşıyan nesiller geleceğimizin en sağlam teminatı olacaktır.
Bu içerik hakkında ne hissediyorsunuz?






